Sözleşme kelimesi için İngilizce karşılık seçerken şu iki kelime öne çıkmaktadır:

  • CONTRACT

  • AGREEMENT

Bu yazımızda, iki kelime arasındaki temel farklılıkları ele alıyoruz.

İlk olarak bu iki kelimenin etimolojik kökenine bakalım. “Agreement” kelimesi ilk olarak 15. yüzyılda Eski Fransızca “agrément” kelimesinden İngilizce’ye geçmiştir. “Contract” kelimesi ise 14. yüzyılda Latince con (“with, together”) ve trahere (“to draw, to pull”) kelimelerinin birleşmesinden ortaya çıkmış ve İngilizce’ye intikal etmiştir.

Agreement genellikle iki taraf arasında bir şeyin karşılığında başka bir şeyin karşılık olarak vaad edilmesidir.  Contract bu varılan Agreement’ın yasal olarak uygulanabiliriğinin yani tenfiz gücünün olması durumudur.

Yani

AGREEMENT = VAAT+İFA

CONTRACT=AGREEMENT+HUKUKİ İCRA EDİLEBİLİRLİK GÜCÜ

Şeklinde formüle edilebilir.

Türkçe Sözleşme kelimesi için karşılık olarak her iki kelime de kullanılabilir. Agreement ile Contract arasında belirgin bir anlam farkı Anglosakson Hukuku bağlamında ortaya çıkmaktadır.

Örnek vermek gerekirse. Hindistan Sözleşme Kanunu 2. maddesinde şu hüküm yer almaktadır:

The Indian Contract Act, 1872

Article 2 (…)

(g) An agreement not enforceable by law is said to be void;

(h) An agreement enforceable by law is a contract;

Difference Between Contract and Agreement

Sonuç

Sözleşme çevirilerinde Agreement ya da Contract karşılığını seçmek herhangi bir sıkıntı oluşturmamakla beraber Contract kelimesinin kullanımının Anglosakson Hukuku bakımından ortaya çıkaracağı durumları göz önüne almakta fayda olduğunu düşünüyoruz.

Yazımızın sonunda ise Türk Borçlar Kanunu ilk 3 maddesinin İngilizce tercümesine yer veriyoruz.

TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 1
TURKISH OBLIGATION CODE ARTICLE 1

(1) Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur.
(1) The conclusion of a contract requires a mutual expression of intent by the parties.

(2) İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir
(2) The expression of intent may be express or implied.

TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 2
TURKISH OBLIGATION CODE ARTICLE 2

(1) Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme kurulmuş sayılır.
(1) Where the parties have agreed on all the essential terms, it is presumed that the contract will be binding notwithstanding any reservation on secondary terms.

(2) İkinci derecedeki noktalarda uyuşulamazsa hâkim, uyuşmazlığı işin özelliğine bakarak karara bağlar.
(2) In the event of failure to reach agreement on such secondary terms, the judge must determine them with due regard to the nature of the transaction.

(3) Sözleşmelerin şekline ilişkin hükümler saklıdır.
(3) The foregoing is subject to the provisions governing the form of contracts.

TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 3
TURKISH OBLIGATION CODE ARTICLE 3

(1) Kabul için süre belirleyerek bir sözleşme yapılmasını öneren, bu sürenin sona ermesine kadar önerisiyle bağlıdır.
(1) A person who offers to enter into a contract with another person and sets a time limit for acceptance is bound by his offer until the time limit expires.

(2) Kabul bu süre içinde kendisine ulaşmazsa; öneren, önerisiyle bağlılıktan kurtulur.
(2) He is no longer bound if no acceptance has reached him on expiry of the time limit.


 

logo.jpg

FAYDALI OLMASI DİLEKLERİMİZLE

KATKI, GÖRÜŞ, ELEŞTİRİ VE SORULARINIZI BİZE YORUM OLARAK YAZABİLİRSİNİZ.

Sayfa Başına Dön
Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.